CHP’li Emir: Anayasa’yı korumak hepimize düşüyor

CHP’li Emir: Anayasa’yı korumak hepimize düşüyor
29 Haziran 2024 09:09

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Anayasacılığı Savunmak ve Değişmeyen Gündem: Anayasa’yı değiştirmek” panelinde; “Anayasayı nasıl koruyacağız? Aslında tartışmamız gereken önemli noktalardan birisi de bu. Yani yeni anayasa yapalım ama bu koşullarda yapamayacağımız hatta tartışmasının bile Türkiye’de birçok önemli gündemi geri plana atmak açısından değirmene su taşımak olacağını tespit ettiğimize göre anayasayı korumak hepimize düşüyor” dedi.

 

ANKA

 

Türkiye Barolar Birliği, “Anayasacılığı Savunmak ve Değişmeyen Gündem: Anayasa’yı değiştirmek” paneli düzenledi. Panele CHP Aydın Milletvekili Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, DEVA Partisi Kahramanmaraş Milletvekili İrfan Karatutlu, AYM Üyesi Selahattin Menteş gibi birçok siyasetçi ve akademisyen de katıldı. Panelin açılış konuşmalarını TBB Yasa İzleme Merkezi Sözcüsü Osman Can Başdemir, TBB Genel Sekreteri Veli Küçük ve TBB Başkanı Erinç Sağkan yaptı.

 

İki oturumdan oluşan panelin ikinci oturumunun moderatörlüğünü TBB Yasa İzleme Merkezi Bilim Danışmanı Kurulu Üyesi Metin Günday’ın yaptığı “Değişmeyen Gündem: Anayasayı Değiştirmek” başlığı altında DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, öğretim görevlisi yazar Elfin Tataroğlu, CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar, İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz ve Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun söz aldı.

 

Sorunların kaynağını ve çözümünü sadece anayasada aramanın yanlış olduğunu vurgulayan Murat Emir, şöyle konuştu:

 

 

“Anayasalar en nihayetinde metinlerdir, hukuki metinlerdir, normlardır. Özellikle temel hak ve özgürlükleri ve devletin kuruluş biçimini belirleyen metinlerdir. Oysa biz geleneksel olarak anayasaların birçok sorunun kaynağı olduğunu ve anayasayı bir şekilde değiştirirsek bu sorunların birçoğu da çözebileceğimizi düşünüyoruz. Oysa bu hem anayasaları yani o hukuk metinlerinin sırtına çok büyük ağırlıklar yüklemek hem de olmayacakları roller biçmek hem de kendi siyasal sorumluluğumuzdan, toplumsal sorumluluğumuzdan kaçmak anlamına da geliyor. Dolayısıyla sorunların kaynağını ve çözümünü sadece anayasada aramak önemli bir yanlış.

 

 

Anayasayı nasıl koruyacağız? Aslında tartışmamız gereken önemli noktalardan birisi de bu. Yani yeni anayasa yapalım ama bu koşulla da yapamayacağımız hatta tartışmasının bile Türkiye’de birçok önemli gündemi geri plana atmak açısından değirmene su taşımak olacağını tespit ettiğimize göre anayasayı korumak hepimize düşüyor. Yani şu haliyle 1982 anayasası içindeki hükümler yani bizim aslında defalarca değiştirmiş olmamıza rağmen yeterli bulmadığımız, özellikle temel hak ve özgürlüklerin doğru tanımlanmadığı, doğru teminatlar altına bağlanmadığı 82 anayasası bile şu anda bizim açımızdan korunmaya muhtaç, korunması gereken bizim açımızdan adeta nefes borusu sayabileceğimiz bir anayasa. Bizim daha çok bunu anlamamız gerekiyor. Tabi bu tek başına siyasi partilerin, Meclis’teki milletvekillerinin, sivil toplum örgütlerinin işi değil. Bunu hep birlikte başarabiliriz. Yaşamın her alanında bu siyaseti örgütleyerek asgari müştereklerle yan yana gelerek yanımda İYİ Parti milletvekili arkadaşım var. Birlikte yol yürüdük. Birlikte Türkiye’nin önüne bir demokratikleşme modeli koyduk. Demokratik parlamenter sistem modeli koyduk. Anayasa taslağı hazırladık. Türkiye’yi nasıl daha demokratik, daha özgürlükçü, daha müreffeh, daha çok kazanan, daha çok daha iyi paylaşan bir ülke yapacağımız üzerine çok kafa yorduk. Asgari müştereklerimizde buluştuk. Demokraside buluştuk. Hukukun üstünlüğünde buluştuk. Temel hak ve özgürlüklerin asla çiğnenmemesi noktasında buluştuk. Ve bu yan yana gelmeleri daha çok yapmamız lazım. Ve hayatın her alanında örgütlediğimiz bu siyaseti şu andaki Cumhur İttifakı’nın önüne her durumda da net ve sert bir biçimde koymamız gerekiyor.”